Mâ veddeake rabbuke ve mâ kalâ.

03.05.2018
MUSTAFA YILDIRIM

Mâ veddeake rabbuke ve mâ kalâ.


Yaprak gibi oradan oraya sürüklenip giden mutluluk hallerinin esiriyiz. Ne mutluluğunun farkındayız ne de mutsuzluğun. 


Arayış içerisindeyiz ama aradığımızı ne para, ne tutkulu bir aşk, ne de kariyer veriyor. Hiç biri sonsuza kadar mutlu etmiyor bizi. 


Materyalist dünyanın kuralı bu. Sadece bir süreliğine mutlu olacaksın. Mutluluğu elde ettiğin zaman belirli bir dönem için kendini iyi hissedeceksin. Alışma dönemine girdiğin andan itibaren bu mutluluğun hızla tükenecek ve yeniden arayacaksın. 


Gelip giden mutluluk halleri; uyuşturucu almış gibi hissettirecek seni. Etkisi geçtiğinde; geride kalan bıkkınlık ve kendini suçlamayla baş başa olacaksın. 


Ve silkeleneceksin. 


Güçlü olmak isteyeceksin. 


Düştün düşmesine de ayağa kalkıp üstünü silkeleyip yürümeye devam etmen gerek. 


Yakınındakilerin sen güçlüsün, sana bir şey olmaz, bunun üstesinden de gelirsin demesi sana güç verecek. 


Tezat bu ya! 


İnsanlardan sen güçlüsün, sana bir şey olmaz sözlerini duyarak güven kazanırken, bir o kadar da o sözlere sinir olacaksın. 


Çünkü insansın. 


Güçlü olmak ise yorucu. 


Her ne kadar güçlü olmak zorunda olsan da sendelediğinde, ağladığın ve yıkıldığın zamanlar da destek bekleyeceksin. 


Bir dostun güvenli limanına demirlemek, o omuzda ağlamak, gülmek, şımarmak, konuşmak, susmak, saçmalamak seni rahatlatacak. 


Olduğun gibi kabullenilmek, düştüğünde yakalanmak, ağlarken güldürülmek, sinirliyken yanlız bırakılmak, ama mutlaka ve mutlaka anlaşılmak istiyorsun. 


Tüm bu isteklerin içerisindeyken çok keskin bir gerçek seni derinden yaralar. 


Yalnızlık.... 


Sokaklar dolusu ıssızlık içerisinde bakıp da görememek, dinleyip de duyamamak, uzanıp da dokunamamak, arayıp da bulamamak.... Olunmaz, bulunmaz, onulmaz bir kılıç yarası... 


Yalnızlık.... Demir gibi soğuk, ayazda bir yürek titremesi. 


Kurtulmak için ne yaptığının farkında olmadan şuursuzca hareket edersin. Kime, neye saracağını, sarılacağını bilemezsin. 


Ve ararsınız varlığı her şeyi gölgeleyecek birini. 


Hem de hiç durmadan. 


Aradıkça bulamaz, buldukça yanılırsın. 


Arayış sürerken, debelendikçe batmak gibi, kurtulmaya çalıştıkça daha da yalnızlaşırsın. 


Sonunda vazgeçmekten başka çare kalmaz..


Ve tüm umutlarını gömerek vazgeçersin... 


İşte o zaman, 


İşte o zaman gelir bir Saki. 


Dökülür gönlüne ferahlatan Kelam-ı İlahi 


"Mâ veddeake rabbuke ve mâ kalâ." DUHÂ-3


"Kuşluk vaktine ve sükûna erdiğinde geceye yemin ederim ki Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı."


Şunu da bil ki; 


Yaşıyorsan hala mazeritin kalmadı..

Yorum Yaz

Yazarın Diğer Yazıları