NASIL KURULDU?
VAKIF NASIL DOĞDU RASİM TEKECİ ANLATIYOR:
Sene 2003 yılında gençlerle beraber bir otobüs doğu gezisine çıkmıştık. Adıyaman'ın ardından Şanlıurfa'ya gittik,
Şanlıurfa'dan Hz. Eyüp Peygamberin (a.s) türbesinin bulunduğu yer Viranşehir Eyüp Nebi Beldesi'ne uğradık. Buradaki bakımsızlık ve insanların duyarsızlığı bizi çok üzdü. Çünkü haddinden fazla bakımsız köy, türbeler ile iç içe idi. Peygamberin evlatlarının kabirleri ise bir Müslümanın yüreğini sızlatan şekilde ağılda ve köy içerisindeki bakımsız düzensiz yerlerdeydi.
Bu durum bizi o kadar etkisi altına aldı ki, o an aklımıza şöyle bir şey geldi: "Eyüp Peygamber, Peygamber Efendimize (a.s) "Ey Muhammed bak senin ümmetin benim beldemi ne hale getirdi" derse biz ümmeti Muhammed olarak Peygamber (S.A.V) efendimizi mahcup etmiş olmaz mıyız?
Bu durum günlerce düşünerek kendimizi bu üzüntü ve sıkıntıdan kurtaramadık. Günlerce süren sıkıntının ardından o beldeye tekrar geri gittik. Eyüp Nebi Belediye Başkanı Sayın Mustafa Çiftçi ile tanıştık. Gerçekten kendisi çok değerli bir kardeşimizdi. Bu duruma kendisinin de çok duyarlı olduğunu gördük. Kendisi bizden yardım istedi. Bizde gereken konuları büyüklerimiz ile istişare yaptık.
SİZLER FİGÜRANSINIZ
Bizi harekete geçiren ise istişaresine başvurduğumuz Seyyid Abdülbaki Hazretleri oldu. Bize "Ne duruyorsunuz. Ne yapılması gerekiyorsa hemen faaliyete geçin. Bu çok güzel bir hizmet fırsatıdır kaçırmayın. Hemen bir dernek kurun. Siz bu konuda adım atın, gerisini Allah-u Teala Tekaddes Hazretlerine bırakın. Bu arada hizmet yaparken sakın ben yaptım demeyin. Her şeyi Allah yapar. Sizler sadece bir figüransınız. Figüranlığınızı güzel yaparsanız Allah-u Teala size rızasını kazanacağınız birçok kapı açacaktır. Hayırlı işlerde acele etmek gerekir, acele harekete geçin. Bizlerde dua ederek size destek olacağız" tavsiyesinde bulundu.
Seyyid Abdülbaki Hazretlerinin yapmış olduğu tavsiye üzerine sevdiğimiz mimar ve mühendis arkadaşlarımız ile istişare yaparak EYÜP NEBİ Derneği'ni kurduk ve proje çalışmalarına başladık.
Burada bize en çok destek veren Harita Mühendisi Mehmet Kurnaz'a,Mimar İsmail Sevindik'e, Şehir Plancısı Nadir Doğan'a verdikleri çok büyük desteklerden dolayı teşekkür etmek üzerimize bir borçtur.
ECİR 100 NESİL DEDEYE GİDER
Bu çalışmalarımız devam ederken karşımıza daha çok peygamber, nebi ve evliya türbelerini bakımsız ve yıpranmış bir vaziyette gördük. Bu durum karşısında arkadaşlarımız ile istişare yaptık. İstişare sonucunda dernek ile büyük hizmetler yapılamayacağını anlayınca, vakıf kurma kararı aldık. Bu kararın ardından Ahsen Vakfı'nı kurduk.
Vakfımızın amacı ve gayesi güzelleştirmek olduğundan vakfımızın ismini Ahsen koyduk. Ahsen'in kelime anlamı daha güzel, çok güzel, en güzel manasına gelmektedir. Kur'an-ı Kerim'in Tin suresinin 3. ayetinde insanın ahsen-i takvim üzere yaratıldığı beyan buyurulmaktadır. Ahsen kelimesi, Kur'an'da 16 yerde zikredilmiştir.
Gelinen noktada bir çok hizmeti gerçekleştirdik. Tabi burada Seyyid Abdülbaki Hazretlerinin "Sizler sadece bir figüransınız. Figüranlığınızı güzel yaparsanız Allah-u Teala size rızasına kazanacağınız birçok kapı açacaktır " sözünü hiç unutmadık ve bu mihmalde hizmet ettik. Kendisine yaptığımız hizmetlerle ilgili bilgi verdiğimizde bize "Büyük ecirleri olan hizmetler gerçekleştiriyorsunuz. Rabbim emeklerinizi zayi etmez. Bu ecir ve sevabı hiç bir amel ile alamazsınız. Bu ecirler sizin 100 nesil dedenize varana kadar gidecektir. Bu hizmet kapısından ayrılmayın ve bu ecirlerden diğer insanların da faydalanması için çalışmalarınızı anlatın. Hizmetlerin çoğalarak artmasını sağlayın" tavsiyesinde bulundu.
Böyle bir hizmetin içerisinde olmaktan çok mutluyum. Elhamdülillah. Rabbimiz nasip etti. Bizler bunun şükrünü yapamayız. İstiyoruz ki, bütün Müslüman kardeşlerimiz yaptığımız hizmetlere maddi ve manevi destek vermek suretiyle bu büyük ecirden pay sahibi olsunlar. Gayret bizden; yardım, medet, inayet Allah'tan.