Ahsen vicdanlara su serpti.
Bitlis'i tarifsiz acılara gark eden, dilden dile dolaşan ağıtlarla yüreklerde sönmeyen kor olan Molla Selim, Şeyh Şahabettin ve Seyit Ali'nin kabirleri Ahsen Vakfı tarafından onarıldı.
SOLMAYAN HÜZÜN ÇİÇEKLERİ
Bir milletin, anısını, tarihini, geçmişini, kimliğini formatlarsanız onu istediğiniz gibi şekillendirip, istediğiniz gibi oynatırsınız. Molla Selim, Şeyh Şahabettin ve Seyit Ali. İslam milletini formatlamak adına dar ağacında yaşamlarına son verilen Peygamber Efendimizin torunları ve varisleri. Bitlis'in solmayan hüzün çiçekleri.
YÜREKLERDE SÖNMEYEN KOR
Onların şehadeti Bitlis'i tarifsiz acılara gark etmiş, dilden dile dolaşan ağıtlarla yüreklerde sönmeyen kor olmuştur. Üzerinden uzun yıllar geçmesine rağmen Bitlis halkının hafızası Molla Selim, Şeyh Şahabettin ve Seyit Ali'yi unutmadı. Vicdanı ise hiç susmadı.
ÇÜRÜMEMİŞ NAAŞLAR
Bitlis iline bağlı Gökmeydan da bulunan bu Allah dostlarının naaşının bulunduğu yere hastane yapılacağı söylentileri üzerine bölge halkı ayaklanarak naaşların Bitlis Seyitava bölgesine taşınmasını istedi. Halkın isteği doğrultusunda büyük velilerin mezarları açıldı. Görüntü hayret vericiydi. Naaşları hala şehadetlerindeki gibiydi. Kefenleri ise toprağın içinde toz olmamıştı. Hiçbir çürüme eserinin olmadığı naaşlar o güne kadar görülmemiş büyük bir kalabalık ile mezarlardan çıkarıldı. Gözyaşları ve dualar eşliğinde Seyitava'ya yerlerine defnedildi.
VİCDANLAR RAHATSIZ OLDU
1965'li yıllarda halkın yoğun katılımıyla Bitlis merkeze 15 kilometre uzaklıktaki Seyitava bölgesine defin edilen bu büyük Allah dostlarının kabirleri ise günden güne yıprandı. Halkın yoğun teveccüh gösterdiği kabirlerin bakımsızlığı vicdanları rahatsız etmeye başladı.
AHSEN HAREKETE GEÇTİ
Bitlis'in Hizan İlçesi'ndeki Gavs-ı Hizani Seyyid Sıbgatullahi Arvasi (k.s.) hazretlerinin kabr-i şerifinin bakım ve onarımını yapan Vakıf Başkanımız Rasim Tekeci, durumdan haberdar olunca vakıf üyeleriyle birlikte bölgeyi ziyaret etti. Her gün onlarca insan tarafından ziyaret edilen kabirleri o vaziyette bırakılamayacağına karar veren Ahsen Vakfı Yönetim Kurulu, acil koduyla harekete geçti.
MEZARLAR KAPLANDI
Bakımsızlıktan kaybolmaya yüz tutmuş mezarların taşları sökülerek, en kaliteli mermerler ile yeniden yapıldı. Mezarların mermer ile kaplanmasının ardından çevre düzenlemesine geçildi.
MESCİT VE ABDESTHANE YAPILDI
Çevredeki mezarlarda mermerle kaplanarak, mezarlar arasındaki yollar toprak ve çamurdan arındırılarak, mıcır ile kaplandı. Dışarıdan gelebilecek zararlar için mezarlığın etrafı isnat duvarıyla örüldü. Mezarlığa ziyarete gelenlerin vakit namazlarını kılabilecekleri, abdestlerini tazeleyebilecekleri bir yerin olmamasının eksiklik olarak görülmesi üzerine, bölgeye bir de mescit ve abdesthane inşa edildi. AHSEN Vakfı'nın imkan ve gayretleri ile inşa edilen mezarlık, halkın ziyaretine açıldı.
Bölge halkı tarafından Şeyh Şahabettin ve arkadaşları için yazılan ağıt..
"Hey felekê, sed car hawar felekê,
Hawar dikim tu dey nakî
Hey felekê sed car hawar felekê.
Ehlê romê li hev civîyane
Xwendin fermana seyîdan e.
Dayika şêxa tu bilezîne
Xurca zêra bi xwe r' hilîne
Her stembolê li têla xîne;
Têla li ser têla tu bisîne
Hedîkê ji waliyê re bisîne;
Belki hefwa mala xewis bîne;
Van seyida nexeniqîne;
Ez çum Bedlisê gelî bi gelî
Jê derxistin cotik welî
Girtin şêx Şahabedîn Seyid Elî
Avêt bi darê de.
Şerît qetîya ji alî xwedê de
Xîret nema di islamê de.
Hey felekê sed car hawar felekê"